Bazı denizel biyomateryallerin eldesi ve biyosorbent olarak kullanılması
Künye
Uğurlu, E. (2023). Bazı denizel biyomateryallerin eldesi ve biyosorbent olarak kullanılması.(Doktora Tezi). İskenderun Teknik Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Su Ürünleri Ana Bilim Dalı, Hatay.Özet
Bu çalışmada, istilacı denizkestanesi Diadema setosum’ dan kolajen ve kahverengi makro alg
Sargassum vulgare türünden aljinat elde edilmiştir. Elde edilen aljinat ile kolajen, aljinat ve farklı
oranlarda AK1 (2:1) ve AK2 (3:1) boncukları hazırlanmıştır. Elde edilen bu biyomalzemeler ile sucul
ekosistemde yaşayan canlılar ve insan sağlığı için toksik olan Pb (II) giderimi hedeflenmiştir.
Giderim çalışmalarında, biysorban mekanizmasını etkileyen biyosorban dozajı, pH, temas süresi ve
başlangıç çözeltilerinin biyosorpsiyon verimine etkileri incelenmiştir. Biyosorbent miktarının
etkisinin belirlenmesi içi yapılan çalışmada, Pb (II) biyosorpsiyon verimi 0,75 g biyosorbent
dozajında ise sırasıyla %92,64, %87,08 ve %88,68 ile en yüksek biyosorpsiyon verimine ulaşmıştır.
pH 3, 4 ve 5 değerlikte giderim verimleri sırasıyla Aljnat; %67,92, %71,16 ve %76,52, AK1; %53,48,
%48,96 ve % 48,52 ve AK2; %61,08, %55,52 ve %58,44 belirlenmiştir. Aljinat boncuklarında süre
arttıkça parçalanma gözlenmiştir. AK1 boncuklarında parçalanma gözlenmemesinin yanı sıra, süre
arttıkça AK1 boncuklarının boyutlarında büyüme (şişme) gözlenmiş, 360. dakikaya kadar Pb (II)
giderimi devam etmiştir. Aljinat boncuklarında yapısal olarak parçalanmalar görülmüş, boyut ve
şekil olarak da değişim tespit edilmiştir. AK1 boncuğundaki giderim 100, 200 ve 300 ppm için
sırasıyla 2,44 ppm, 6,96 ppm ve 24,96 ppm tespit edilmiş, %96,2, %96,52 ve %91,68 giderim
sağlanmıştır. Bu deney aşamasında da diğer deney aşamalarında olduğu gibi en az deformasyona
uğrayan biyosorbentin AK1 boncukları olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle AK1 biyomalzemesinin
asidik koşullarda Pb (II) içeren atık sulardan, Pb (II) uzaklaştırılması için potansiyel biyosorbent
adayı olabilecek nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bu denizkestanesinin kabuk ve
dikenlerinden kitin ve kitosan elde edilerek karakterizasyonları yapılmış, bu istilacı
denizkestanesinin çeşitli alanlara entegre edilerek alternatif biyomateryal malzemeleri üretilmesi ile
ekonomiye kazandırılması amaçlanmıştır. Böylece insan gıdası olarak tüketilmeyen ve ekonomik
öneme sahip olmayan bu istilacı denizkestanesinin iç organlarından kolajen elde etmenin yanı sıra,
kabuk ve dikenlerinden de faydalı biyomateryaller elde edilmiştir. Bir bütün olarak, farklı alanlarda
kullanılabilecek farklı biyomalzemeler elde edilse de komple bir canlının farklı yöntemlerle
işlenerek, neredeyse hiçbir atık olmaksızın biyomalzeme üretiminde kullanılması söz konusu olmuş
ve böylece elde edilen bu farklı biyomalzemelerin ekonomiye kazandırılması olasılığı ortaya
konmuştur. Bu durum hem ülke ekonomisine gelir sağlarken, farklı iş kollarının ileride oluşmasına
olanak sağlayacağı gibi, ekolojik olarakda denizkestanesinin endemik türler üzerinde oluşturduğu
baskının da kontrol altına alınmasını sağlayacaktır.
Bu çalışma Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK 2211-C Yurtiçi Öncelikli
Alanlar Doktora Burs Programı), Yükseköğretim Kurulu (100/2000 YÖK Doktora Bursu Programı)
ve İskenderun Teknik Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü (2021LTP-03)
tarafından desteklenmiştir. In this study, collagen was obtained from the invasive sea urchin Diadema setosum and alginate from
the brown macroalgae Sargassum vulgare. The resulting alginate and collagen, alginate and AC1
(2:1), and AC2 (3:1) beads were prepared. These biomaterials obtained in this study, it is aimed to
remove Pb (II) from the aqueous solution, which is toxic to aquatic organisms and human health. In
the removal studies, the effects of biosorbent dosage, pH, contact time and initial solution
concentration, which affect the biosorption mechanism, on the biosorption efficiency were
investigated. In the study carried out to determine the effect of biosorbent amount, Pb (II) biosorption
efficiency increased with increasing biosorbent amount and reached the highest biosorption
efficiency with 92.64%, 87.08%, and 88.68%, respectively, at 0.75 g biosorbent dosage. At pH 3, 4
and 5, the removal efficiencies were 67.92%, 71.16% and 76.52% for alginate, 53.48%, 48.96% and
48.52% for AC1, and 61.08%, 55.52% and 58.44% for AC2, respectively. As the time of alginate
beads increased, fragmentation occurred was observed. No degradation was observed in the AC1
biosorbent, and as the time increased, the size of the AC1 beads increased (swelled). However,
structural fragmentation was observed in alginate beads. In addition, changes in size and shape were
detected. Removal of AC1 bead was determined as 2.44 ppm, 6.96 ppm and 24.96 ppm for 100, 200
and 300 ppm, respectively. The removal rates were calculated as 96.2%, 96.52% and 91.68%,
respectively. It was determined that AC1 beads were the least deformed biosorbent in this
experimental stage, as in the other experimental stages. For this reason, it has been determined that
AC1 biomaterial can be a potential biosorbent candidate for the removal of Pb (II) from wastewater
containing Pb (II) under acidic conditions. In addition, chitin and chitosan were obtained from the
testa and spines of the invasive sea urchin D. setosum, and it was aimed to integrate this invasive sea
urchin into the economy by producing alternative biomaterial materials. Thus, in addition to
obtaining collagen from D. setosum, which is not consumed and has no economic importance, useful
bio-materials were obtained from its testa and spines. As a whole, although different biomaterials
that can be used in different fields are obtained, a complete living thing has been processed with
different methods and used in the production of biomaterials with almost no waste. In addition, the
possibility of bringing these different biomaterials to the economy has been revealed. This situation
will not only provide income to the country's economy, but also allow the formation of different
business lines in the future, and will ensure that the population pressure of the sea urchin on endemic
species using similar habitats will be controlled ecologically.
This study was supported by the Scientific and Technological Research Council of Turkey
(TUBITAK-2211/C National PhD Scholarship Program for Priority Areas), Council of Higher
Education (100/2000 PhD scholarship program) and Iskenderun Technical University Scientific
Research Projects Coordinatorship (2021LTP-03).